İndie Oyunlar son yıllarda oyun dünyasının vaz geçilmezi oldular. Eskiye nazaran son yıllarda ciddi bir İndie yapım artışı var. Artık oyuncuların büyük firmaların yaptığı, durmadan aynı şeyin lacivertini yaptığımız benzer oyunlardan sıkılmasıdır bilinmez ama ciddi bir ilgi var İndie oyunlara karşı. Tabi her İndie oyun güzel ve kaliteli olacak diye bir şart yok ama aralarından bazıları var ki oyun dünyasına ciddi izler bırakmış ve kalplerimiz de yer etmiş o güzel oyunlar. İşte benim de kalbimde yer etmiş benim için harika 7 İndie yapım.
Hatırlatma : Listede dağıtım şirketleri ile de çalışmış olanları da listeye aldım. Sadece İndie olarak geliştirilmeye başlanması benim için yeterli bir sebep olacak. Listede en az sevdiğimden en çok sevdiğime doğru sıralanmıştır ve tamamen kişisel bir listedir. Şimdi listeye geçelim.
Beholder 2 Ütopik bir dünyada geçen ve babamızın ölümünün arkasındaki sır perdesini araladığımız bir RPG oyunu. Beholder 2’yi benim için özel kılan şey RPG hissini çok iyi yansıtmasıydı. Gerçekten aldığım her kararını sonucu düşünüyordum. Yan karakterler ile önce yakınlaşıyordum ve buda onların hayatlarını etkileyen kararlar almakta beni zor duruma sokuyordu. Kötü bir karar aldığımda vicdanım el vermiyor ve save dosyamı falan değiştiriyor ve farklı bir çıkış noktası arıyordum. Beholder’ın tüm bu artılarına rağmen oynanışta ciddi eksiklikleri var. Oyunu en büyük eksiği kendini tekrar etmesiydi. Oyunda ki amacınız her katta ki patronun fişini çekip en üst kata çıkmak. Ve bu süreçte oyun kendini çok tekrar ediyor. Ben oyunda son kata geldiğimde oyundan artık sıkılmış ve bitse de gitsek havasına bürünmüştüm. Bunların dışında RPG türü ile aranız iyi ise atlamamanız gereken İndie yapımlardan.
Dead Cells’e bu kadar bağlanmamın en büyük nedeni Rouge-Lite türünde bir oyuna nazaran kendini hiç tekrar etmemesiydi. Bunun sebebide Rouge-Lite türüyle alakalı. Eğer bilmiyorsanız Rouge-Lite ölüp ölüp en baştan başladığınız bir oyun türü. Bu tarzda oyunların en çok takıldığı noktada oyunun kendisini çok tekrar etmesi. Ama aksine Dead Cells de böyle bir durum neredeyse yok. Her ölümünüzde haritalar değişiyor, önünüze çıkan silahlar değişiyor ve yapabileceğiniz buildler değişiyor. Silahlardan da öyle beş altı tane değil onlarca silah ve silahların türleri var. Şu anda ekranda da gördüğünüz gibi git git bitmiyor. Ben Allah bilir kaç tanesine rastladım ve kaç tanesiyle oynadım bilmiyorum. Ama favorim kesinlikle elektrik kırbacı. Sadece bununla da kalmayıp oyunu bitirdikten sonra tekrar başlarsanız son Boss da değişiyor. Bossların değiştiği gibi de hikâyede tamamlanmaya başlıyor ve taşlar yerine yavaş yavaş oturuyor. Hikayenin değiştiği gibide zorluk seviyesi de değişiyor. Yani oyun neredeyse her oynayışınızda size yeni bir deneyim sunma amacı güdüyor. Ölümünüzden ders alıyorsunuz ve bir dahaki sefere en baştan başlamış birisi gibi değil hatalarınızdan ders çıkarmış biri olarak yola çıkıyorsunuz.
Hikayesiyle, oynanışıyla ve pixel grafikleriyle gerçekten muazzam bir iş. Oynanışı yansıtmak istedikleri hikâyeye çok iyi entegre ederek oynanış tarafını da çok eğlenceli tutmuşlar. Karakterimizin kontrolleri hiç ham hissettirmiyor. Dokunduğunuz tuşa karakter anında tepki veriyor. Bullet time özelliği ve zamanı yavaşlatma özelliği ile oynanış çok daha zevkli hale geliyor. Oyunun eleştirebileceğim tek noktası oyun böyle bitirilir mi? bee. Neyse DLC ler ile umarım oyunun hikayesi kısa zamanda tamamlanır.
Garip ve bir o kadar da eğlenceli bir deneyimdi. Oyunu hikayesi hakkında neredeyse hiçbir fikrim yok. Çünkü oyun hikâye hakkında hiçbir şey anlatmıyor. Oyun hikâyeyi anlatmak yerine gözünüze soka soka hikâyeyi gösteriyor. Altında yatan hikâye hakkında teoriler kurmanı ve düşünmeni istiyor oyun. Zaten oynanış ve bulmaca kısmı da eğlenceli. Bulmacalar da kendini tekrar etmediği gibi hikâye kısmı ile bulmacaları çok iyi bir şekilde birleştiren bir oyun İnside kesinlikle denemenizi tavsiye ederim.
Gerçekten bir çiftlik oyunu’ nu bu kadar fazla saat oynayacağım aklımın ucuna gelmezdi. Oyuna başlarken durmadan aynı şeyleri yapacağımı ve birkaç saat sonra sıkılacağımı düşünüyordum. Ama ne oldu Dolu dolu bir içerik ve geçirilen 100’lerce güzel saat. Stardew Valley gerçekten beklediğimden çok daha dolu dolu içerik barındırıyor. Yan karakterler ile girdiğimiz konuşmalar, yan karakterlerin altında yatan hikayeler, madenler, köyde belirli zamanlarda yapılan festivaller, Kurabileceğiniz bir aile. Oyun belirli bir noktaya kadar güzel ve eğlenceli bir şekilde ilerliyor. Birkaç yüz saatin ardından oyundan sıkılmanız çok kolay. Oyunun yapım hikayeside ayrı bir güzel. Eğer bu konulara meraklıysanız Jason shreirer Kan ter ve pixeller kitabından oyunun yapım hikayesini okuyabilirsiniz.
Bir oyunun iyi olmak için iyi bir grafiğe, iyi bir oynanışa gerek duymadığını kanıtlayan oyun. 2015 yılında çıkan onlarca kaliteli oyun arasından kendini göstermeyi başardı ve oyun dünyasına bir iz bıraktı. Birbirinden farklı sonları ve müzikleri ile bir İndie oyunların nerelere gelebileceğini gösterdi bizlere.
Seni nasıl övsem bilemiyorum. Oyunun sanat tasarımları, oynanışı, boss savaşları, hikayesi ve müzikleri. Zevkle geçirdiğim bir 100 saat. Team Chery ekibi çok iyi bir iş çıkartmışlar. Oynanış kısmı oyunun belki de bana en zevk verdiği noktadır. Sadece bununla da kalmayıp oynanış ile harita çok güzel harmanlamışlar. Tam oyundan sıkılmaya başladığınız noktada yeni özellikler ve upgrade’ler ile oyunu canlı tutuyorlar. Aldığınız bir upgrade daha önce geldiğiniz ve keşfettiğinizi sandığınız haritada yeni bir noktayı açabiliyor. Yeni nokta demek yeni bir hikâye yeni bir macera demek. Sadece bununla da kalmayıp oyunun ana hikayesinden bağımsız kesebileceğiniz Bosslar ve keşfedebileceğiniz harita var. Bu Bossların hikâyeye katkısı yok mu tatbikî var. Bunlar sadece isterseniz yapacağınız yan görevler kıvamındalar sadece. Tüm bunları birleştirince eğlenceli ve benim istediğim türde bir Metroidvania oyunu ortaya çıkıyor ortaya.
Ek Bilgi : Daha bu listede değinmediğim oyunlar var. Benzer oyunlar olduklarından kendimi tekrar etmek istemedim. Belki de sizin çok sevdiğiniz ama bu listede kendine yer bulamayan oyunlarda olabilir. Tüm İndie oyunlara Steam platformu üzerinden ulaşabilirsiniz. Kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın.